Gıda Mühendisleri Derneği > Yazılar > Blog Yazıları > Süt ve Süt Ürünlerinde Tehlike: Antibiyotik Kalıntısı
Yayınlayan: Betül Koçak
Kategori: Blog Yazıları

Süt ve Süt Ürünlerinde Tehlike: Antibiyotik Kalıntısı

Süt ve süt ürünleri beslenmemiz açısından büyük önem taşımaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme için elzem olan süte, çeşitli dış kaynaklardan yabancı maddeler bulaşabilmektedir. Dezenfektan, deterjan kalıntıları, yem kaynaklı zirai ilaç kalıntıları, metalik kalıntılar ve radyoaktif madde kalıntıları, süte dış kaynaklardan bulaşan yabancı maddelerden birkaçıdır. Sıklıkla gündeme gelen antibiyotik kalıntıları da, üretici ve tüketici tarafından sütte bulunması istenmeyen kalıntılardandır.

Süt, tüm dişi memeli hayvanlarda gebelik takibinde sentezlenen bir sıvıdır. Yeni doğan yavrunun gelişmesi ve bağışıklığının güçlenmesi için almak zorunda olduğu tüm besin maddelerini gerektiği oranda içermektedir. İnsanlar için de tam bir besin kaynağıdır ve beslenme programımızda mutlaka yer almalıdır. Sadece süt değil yoğurt, tereyağı, kefir, peynir gibi süt esaslı ürünler de besin değerleri bakımından oldukça zengindir ve tüketilmesi gerekmektedir.

Antibiyotik Nedir?

Antibiyotikler, birtakım mikroorganizmaların faaliyetleri sonucunda üretilen ve ortamda doğal olarak var olan diğer mikroorganizmaların gelişimini engelleyen, yok edebilen maddelerdir. Antibiyotik kullanımının temel amacı, süt elde edilen hayvanları hasta olmadan önce korumak, hastalık sahibi hayvanları ise iyileştirmek ve verimi arttırmaktır.

Sütte Antibiyotik Kalıntılarının Bulunma Nedenleri ve Gıda İşletmeleri Açısından Zararları

Antibiyotik tedavisi süt elde edilecek hayvanın dokusuna uygulandığında veya yem ile karıştırılarak verildiğinde, kullanılan antibiyotiğin bir kısmı süte geçmektedir. Hasta hayvanın tedavisi sırasında ve tedavi bitimini izleyen 4 günlük süreçte elde edilen sütün kullanılmaması gerekmektedir. Ancak bazı üreticiler ekonomik kayba uğramamak için kullanılmaması gereken bu sütleri, antibiyotik içermeyen sütlerle karıştırarak işletmelere verebilmektedir. Sütü teslim alan ve üretimde kullanan gıda işletmeleri maddi ve manevi kayıp yaşamaktadır. Antibiyotik kalıntısı bulunan sütlere yoğurt ve peynir oluşumu için eklenen starter kültürlerin gelişimi yavaşlamakta, bazı durumlarda tamamen durmaktadır. Bu sütlerin içerdiği antibiyotik kalıntılar sebebiyle yoğurt, peynir, tereyağı üretimi yapılamamakta veya kalite sorunları meydana gelmektedir. Bu durumun önüne geçmek için, gıda işletmelerinin çiğ süt kabul ederken mutlaka antibiyotik testi yapması gerekmektedir. Bu testler, hızlı test kitleri kullanılarak vakit kaybı olmadan kolaylıkla yapılabilmektedir.

Antibiyotik Kalıntılarının Tüketici Açısından Zararları  

Antibiyotik içeren süt ve süt ürünlerinin tüketimi, ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir. Tüketilen gıdalar aracılığıyla uzun süre antibiyotiğe maruz kalan kişiler, enfeksiyon tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu kişilerin bağırsak florası bozulur, bağışıklığı düşer ve hastalık oluşumu kolaylaşır. Antibiyotik kalıntısı içeren sütleri tüketmenin ortaya çıkardığı en önemli sorunlardan bir diğeri, sıklıkla maruz kalınan antibiyotik türüne karşı vücudun bağışıklık kazanmasıdır. Vücutta bulunan mikroorganizmalar zamanla antibiyotiğe karşı direnç kazanır ve ilgili antibiyotik türünü tedavi amaçlı kullanmak imkansız hale gelir. Zehirlenmeler de sıkça yaşanan sorunlardandır.

Antibiyotik Kalıntılarının Önüne Geçilmesi

Süt elde edilecek hayvanların bakımını üstlenen küçük çiftçiler, doğrudan ve dolaylı olarak antibiyotik kullanımı hakkında bilgilendirilmelidir. Hayvanların hastalanmaması için gereken tedbirlerin alınması, hastalık önlenemiyorsa tedavi sürecinin dikkatle ve titizlikle yapılması konusunda yönlendirilmelidir. Veteriner hekimler bu konuda özenle çalışmalı ve gereksiz uygulamalardan kaçınmalıdır. Antibiyotik içeren ilaçlar reçetesiz satılmamalı, tedavi sürecindeki hayvanlar ve kullanılacak ilaçların takibi yapılmalıdır. Süt ve süt ürünleri ile çalışan işletmeler kullanılacak sütün antibiyotik analizini yaptıktan sonra teslim almalıdır. Bu analizi kolaylaştıran hızlı test kitlerinin kullanımı konusunda işletme sahiplerinin bilgilendirilmesi, yaygınlaştırılması açısından büyük önem taşımaktadır.

Tüketici ise tehlikelerin farkında olmalı, tercih edeceği çiğ sütün hastalıklardan ari işletme sertifikalı olmasına dikkat etmelidir. Sonuç olarak; çiftçiler, süt endüstrisi, gıda üreticileri, tüketiciler sütte antibiyotik konusunda bilinçlendirilmelidir.

İlginizi Çekebilir: Sütle Gelen Tehdit: Aflatoksin

KAYNAKÇA

Sütte Antibiyotik Kalıntı Durumunun İncelenmesi
Ömer Tolga YILMAZ1 , Harun HIZLISOY2 , Nurhan Ertaş ONMAZ Serhat AL Yeliz YILDIRIM Zafer GÖNÜLALAN
Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı,
Kayseri-TÜRKİYE Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Veteriner Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Kayseri-TÜRKİYE

EGE ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI/ SÜT TEKNOLOJİSİ

PROF.DR. MUSTAFA METİN

Yazar: Betül Koçak

Bir cevap yazın