Gıda Mühendisleri Derneği > Yazılar > Blog Yazıları > Gıda Atık Ve Kayıpları, Bertaraf Yöntemleri
Yayınlayan: Ayşegül ÇİYDEM
Kategori: Blog Yazıları

Gıda Atık Ve Kayıpları, Bertaraf Yöntemleri

GIDA ATIK VE KAYIPLARI

Gıda, insanoğlunun varoluşundan bu yana temel ihtiyacıdır. İnsanın işlevselliği için önemli olan beslenmeyle birlikte oluşan gıda atıkları; çevreyi, ekonomiyi ve toplumları da etkilemektedir. Ülkemizde 1985-1990 yılları arasında endüstriyel üretime geçişle birlikte artan biyoatıklar hiçbir işlemden geçmeden direkt doğaya verildiğinde çevre kirliliğine yol açmakta, değerli biyokütle ve besinlerin kaybolmasına neden olmaktadır.  Organik atıkların kontrolsüz bir şekilde doğada parçalanması ve bozulması toprak, hava ve suda ciddi kirlenmelere yol açmaktadır. Gıda endüstrisinin oluşturduğu atıklar, biyoatık değerlendirme yöntemleriyle atık olmaktan çıkıp sürdürülebilir kaynaklara dönüştürülebilmektedir.

Gıda üretimi sonucu ortaya çıkan biyoatıkların değerlendirilmesi konusunda insanların daha fazla bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmaların sürdürülmesinden yanayım. Küresel nüfusun artmasıyla dünyada oluşan gıda atıkları her geçen yıl artmaktadır. Çevresel açıdan biyoatık miktarının artmasının gereksiz sera gazı emisyonu (karbondioksit eşdeğeri) oluştuğunun, toprağın ve suyun boşa harcandığının bir göstergesidir. Gıda atıklarının oluşumuna ekonomik açıdan baktığımızda atılan yiyeceklerin satın alınması, taşınması, pişirilmesi gibi faaliyetler sonucunda ciddi anlamda emek, zaman ve para kaybının olduğu görülmektedir. Bu konuyu bir de sosyal açıdan ele alırsak dünya nüfusunu besleyecek yeterli miktarda gıda bulunmaktadır. Hala yeterli düzeyde beslenemeyen çok sayıda insan olduğunu bilinmektedir. Peki hem gıda üretiminde hem de gıda tüketiminde atık ve kayıpları azaltmak için neler yapılabilir?

  • Satın alma amaçları belirleyerek ihtiyaçtan fazla alım yapmanın önüne geçilebilir.
  • Kısa sürede bozulabilecek gıdaların stok miktarlarını doğru belirleyerek gıda kayıp ve atıklarının azaltılması sağlanabilir.
  • Depo koşullarına ve prosedürlere uygun depolama şartları oluşturulduktan sonra gıda depolanmalıdır.
  • Mevsimine uygun gıdalar tercih edilmelidir.
  • Depolama tesislerinin düzenli olması ve işleyişin uygun hale getirilerek, FİFO kuralının uygulanması sağlanmalıdır.
  • Gıda depolarında kullanılan soğutma sistemlerinin iyi çalışıp çalışmadığı düzenli olarak kontrol edilmelidir.
  • Dondurulmuş gıdaların depolanması sırasında oluşabilecek kusurların en aza indirilmesi için gerekli önemler alınmalıdır. Örneğin, dondurulacak gıdanın uygun ambalaj malzemesi kullanarak hava ile temasını kesecek şekilde ambalajlanması.
  • Gıdaların kullanımı ile ilgili çizelge oluşturularak kullanım sıklığı belirlenmelidir.
  • Gıda hazırlık aşamalarından olan ayıklama ve kesme işlemleri dikkatli yapılarak gereksiz atık oluşturulması önlenmelidir.
  • Tüketicinin gıda taleplerine karşılık verecek şekilde porsiyon seçenekleri sunulmalı ve tüketicilerden gelen geri bildirimleri dikkate alarak reçeteler hazırlanmalıdır.
  • Eğitimlerle personellere gıda atık yönetimi hakkında bilgi verilmeli, gıda atık ve kayıp kültürü aşılanmalıdır.
  • Gıda üretimi yapan firmalarda gıda atık kaynaklarını ve seviyesini belirlemek için iç denetim ekibi kurulmalıdır.
  • Gıda atık yönetimi politikası geliştirilmelidir.
  • Hammaddenin tedarik aşaması, ürünün üretim ve sevki gibi aşamalarda hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. 

GIDA ATIKLARININ BERTARAF YÖNTEMLERİ

  1. Düzenli Atık Depolama Sahaları: Bu yöntemin dezavantajı depolama sırasında oluşabilecek metan, koku ve sızıntı sorunlarına yol açmasıdır. Pek tavsiye edilmemektedir.
  2. Atık Yakma: Katı atığın %80-85’inin bertaraf edilmesinde kullanılan eski bir yöntemdir. Atık yakma yöntemi kontrollü yapıldığında endüstride enerji sağlamak amaçlı ısı üretimi yapılmaktadır. Kontrolsüz yakma işleminde ise yüksek karbon emisyonlarına sebep olunmaktadır.
  3. Kompostlama: Anaerobik arıtma yöntemiyle birlikte organik maddelerin biyolojik olarak bozunması esasına dayanmaktadır.  Kompostlama,  aerobik koşullarda gerçekleşmekte ve çıkan son ürüne kompost denilmektedir. Bu yöntemle tarımda kullanılan gübreler üretilmektedir.
  4. Aneorobik Arıtma: Kontrollü anaerobik atmosferde biyokütleyi biyogaza ve sindirim ürünlerine dönüştüren bir yöntemdir. Bu yöntemle bileşence zengin biyogaz gübre üretimi sağlanmaktadır.

Sonuç olarak,  gıda atıklarının çevre dostu bertaraf yöntemleriyle değerlendirilerek enerji ve/veya bitki besin kaynağı olarak geri kazandırılması çok değerlidir. Dünyamız ve geleceğimiz için gıda atık yönetiminin sürdürülebilirliği büyük önem arz etmektedir. Gelecekteki nesillere daha temiz ve yaşanılabilir bir dünya bırakmak adına bütün paydaşlar olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz.

İlginizi Çekebilir: Önemli Bir Baharat Karabiber

KAYNAKÇA

  • Songür  A.N., Çakıroğlu F.P., 2016, Gıda kayıpları ve atık yönetimi.
  • Perendeci N., Ünşar E., Yılmaz F., 2020, Fermente Ürünler Teknolojisi ve Mikrobiyolojisi Kitabı, (782-806)
  • Şener A., Ünal M., 2008, Türkiye 10. Gıda Kongresi, Gıda Sanayi Atıklarının Biyoteknolojik Yöntemlerle Değerlendirilmesi, Erzurum

Yazar: Ayşegül ÇİYDEM

Bir cevap yazın