Gıda Mühendisleri Derneği > Yazılar > Basında Biz > Gıda Güvenliği, Gıda Mühendislerinin Rolü, Taklid-Tağşiş ve Gıda Okuryazarlığı – Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Fatih EFE Röportajı
Yayınlayan: admin
Kategori: Basında Biz
Gıda Güvenliği

Gıda Güvenliği, Gıda Mühendislerinin Rolü, Taklid-Tağşiş ve Gıda Okuryazarlığı – Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Fatih EFE Röportajı

Gıda Güvenliği, Halk Sağlığı Açısından Gıda Güvenliğinin Önemi Nedir?

Gıda güvenliği; tarladan sofralarımıza kadar gelen her ürünün, üretiminin her aşamasında gerekli kontroller yapılmış, sağlıklı ve güvenilir ürünlerin temin edilmesini zorunlu kılmaktadır. Günümüzde dünya nüfusunun hızla artmasına bağlı olarak artan gıda ihtiyacı, gıda üreten işletmelerin yeterli hijyenik ve teknolojik koşullara uygun olmaması, gıda denetimleri konusunda yasal ya da uygulamaya yönelik yetersizlikler; gıdaların sağlıksız olarak, yeterli önlemler alınmadan tüketiciye sunulması soruna yol açmaktadır. Tüketicilerin sağlıklı gıdalara ulaşabilmesi ve bu şekilde toplum sağlığının korunabilmesi, gıdaların üretim ve pazarlama aşamalarında hijyen koşullarına ve ilgili mevzuat kurallarına eksiksiz uyulması ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle son dönemde hepimizin üzülerek şahit olduğu,  ardı ardına yaşanan gıda terörü vakalarıyla karşılaşmaktayız.  Salça havuzunda dans eden, süt işletmesinde süt banyosu yapan, döner firmasında etlerle oynayıp dans eden kişilere sosyal medya aracılığıyla şahit olduk,  sosyal medyaya atılmayan kaç tane var acaba?  Bilemeyiz. Son dönemde taklit ve tağşiş yapan firmaların ifşa edilmiş, denetim sayılarının artırılmış olsa da sorunun tam anlamıyla çözüme kavuşmadığı da ortada. Gıda işletmelerinde gıda ve kalite bilgisinden uzak üst yönetimlere bağlı sorumlular olduğu sürece kimileri doğru bildiği yanlışlarla, kimileri de maruz kaldığı sabotajlarla, kimileri yaptıkları eğlencelerle o işletmelere zarar verilmesine sessiz kalmış olurlar. Bu yaşanan hadiseler, gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu, sürdürülebilir gıda güvenliği sağlanmadığı sürece gıda güvenliğinin ve halk sağlığının nasıl büyük bir tehlikeyle muhatap olduğunu göstermektedir.  Bakanlık büyük mücadele ortaya koyuyor olsa da kayıt dışı, merdiven altı üretim taklit ve tağşiş yapan gıda işletmeleri gıda güvenliğinin önünde en büyük engel olarak durmaktadır. Gıda güvenliği için en önemli şart; Gıda üreten, işleyen, depolayan ve satan işletmelerin her aşamasının etkin bir şekilde denetimin yapılmasıdır.

Yapılan Hile yöntemleriyle ilgili örnek verebilir misiniz? 

Sizlerin de şahit olduğu üzere medyaya yansıyan, bakanlığın ilan etmiş olduğu taklit ve tağşiş listelerinden bildiğimiz ve sahada şahit olduğumuz taklit ve tağşiş yöntemlerine birkaç çarpıcı örnek verelim;

  • Süt yağı alınarak yerine bitkisel yağ ilavesinin yapılması
  • Yaz aylarında çiğ sütün bozulmaması için hidrojen peroksit katılması
  • Yoğurtta su tutmasını sağlamak için jelatin ilavesi,
  • Küf tutmuş bayatlamış peynirlerin eritilerek, eritme peynir olarak piyasaya sürülmesi
  • Tereyağına bitkisel yağ ve patates katılması
  • Süt ürünlerinde bozulmayı önlemek için antibiyotik katılması                         
  • Eritme peynirine nişasta ve bitkisel yağ ilavesi
  • Süt ürünlerinde natamisin kullanımı
  • Dana eti diye satılan ürünlere kanatlı eti ve sakatat ilavesi
  • İşlenmiş et ürünlerinde tek tırnaklı eti ve sakatat ilavesi
  • Bozuk etlerin rengini iyileştirmek gıda boyası enjekte edilmesi,
  • Ormanlık arazide vurulan yaban domuzlarının kaçak yollarla piyasaya sürülmesi, kıyma kuşbaşı ya da et ürünlerine karıştırılması
  • Çikolata ve içeceklerde ilaç etkin maddesi olan sildenafil ilavesi,
  • Sahte içki, sahte bal
  • Çayda, baharatta, salçada gıda boyası ilavesi
  • Zeytinyağına farklı bitkisel yağ ilavesi

Gıda Güvenliğinin Sağlanması İçin Neler Yapılmalıdır?

Gıda güvenliğinin sağlanması ve halk sağlığının korunmasında birincil sorumluluk Tarım ve Orman Bakanlığına aittir. Bakanlık bunu sağlayacak yasal düzenlemelerin oluşturulması, mevcut boşlukların giderilmesi ve yasal mevzuatın uygulanmasına dönük etkin denetimler gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Esasında gıda güvenliğinin sağlanması ve gıda denetimlerinin yapılması iki farklı yolla sağlanmaktadır. Birincisi, özel sektörde işletmelerde, istihdamı zorunlu personel ismiyle istihdam edilen başta gıda mühendisleri ve diğer teknik meslek gruplarıyla yapılan iç denetim; ikincisi, Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde görev alan resmi kontrolleri yapan gıda kontrol görevlilerince yapılan resmi denetimler.

Bu noktada özellikle şunu ifade etmek istiyorum, özel sektörde istihdamı zorunlu personel olarak görev yapan arkadaşlarımız, görevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirememekte ve sözleşmelerinde yazan ücretleri tam alamamaktadırlar ve etkin bir iç denetim yapamamaktadırlar. Diğer taraftan istihdamı zorunlu personel çalıştırmak zorunda olmayan küçük ölçekli işletmelerin önemli bir kısmı teknik bilgiden yoksun ve yasal mevzuattan yeterince haberdar değil, hal böyle olunca bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde gıda güvenliğine aykırı durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu işletmelerin de iç denetim mekanizmasına dahil edilmesi gerekmektedir. Bu noktada gıda bilimi alanında eğitim almış ve yetişmiş binlerce gıda mühendisi meslektaşımız hem özel sektörde hem de kamuda görev beklemektedir. Gıda güvenliğinin sağlanması, dolayısıyla halk sağlığının güvence altına alınması anlamında gıda mühendisliğinin büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Özel sektörde çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve artırılması kamuda ise daha fazla istihdam edilmesi durumunda gıda güvenliği anlamında Ülke olarak ciddi bir mesafe kat edeceğimize inanıyoruz.

Sıhhat ve afiyetle sürdüreceğimiz bir yaşamın yolu “Güvenilir Gıda” lardan geçmektedir.

Gıda Okuryazarlığı İle ilgili neler söyleyeceksiniz ?

Değişen yaşam şekilleri, gıda tüketimi alışkanlıklarında da değişikliklere neden oldu.  Gıda ürünlerinde ciddi bir artış ve çeşitlilik söz konusu, kentleşme ve beraberinde insanların çalışma hayatına dahil olması sonucu ev dışı tüketimin artması ve alternatiflerin çoğalması gıda okuryazarlığının önemini artırmıştır.

Sağlıklı bir hayat sürmek, doğru gıdayı tüketmek ve yaşam kalitesinin arttırılması için ülkemizde gıda okuryazarlığının arttırılması şart. Bununla birlikte toplumsal anlamda sağlıklı gıda ve beslenme anlayışının yerleştirilmesinde kullanılabilecek en önemli araçlardan birisi de gıda paketlerinde yer alan ürün etiketleridir.  Tüketici ambalajlı bir ürün aldığında sadece Son Tüketim Tarihi(STT) ‘ne değil;  ürün bileşimi, fiyatı, son kullanma tarihi, kullanım süresi, üretim yeri, etiket içeriği, alerjen durumu, ambalajını kontrol edip o şekilde satın almalıdır. Paketli gıdaların etiketlerinde yer alan bilgilerin anlaşılması ve o bilgilerin beslenme alışkanlıklarımızın şekillenmesinde kullanılması, güvenilir gıda tüketmemize ve daha sağlıklı olmamıza yardımcı olacaktır.  Bilinçli gıda seçimleri, doğru tercihler doğru gıdaların üretilmesini sağlar. Tüketicilerimiz ne kadar bilinçli olursa üreticilerde buna göre aksiyon almak durumunda kalır.

Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketici Bilgilendirme Yönetmeliği’ne göre, ambalajlı gıda etiketlerinde yer alan bilgileri, doğru anlayarak ve yorumlayarak sağlıklı bir gıda satın alma seçeneği oluşturulmasına katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. 

Yazar: admin

Bir cevap yazın