En sevdiğiniz bisküvinin biraz daha küçük olduğunu ya da sevdiğiniz çikolatanın paket tasarımının aynı olmasına rağmen miktarının azaldığını hiç fark ettiniz mi? Eğer bu durumu fark ettiyseniz dikkatli bir tüketicisiniz demektir. Çünkü gıda sektörü, üretimde böyle bir yönteme başvurmaktadır. Peki paket tasarımı ve ürünün tadı değişmezken, ürünlerde gramaj neden düşmekte? Gelin hep birlikte bunun nedenlerini inceleyelim.
Dünyada sıklıkla kullanılan bir uygulama olan shrinkflasyon, günümüz koşullarında da kullanılmaya devam etmekte ve gıda sektöründe paketlerin küçültülmesiyle karşımıza çıkmaktadır. Ekonomi terimlerinden biri olan shrinkflasyon; bir ürünün boyutunu ya da miktarını ürünün fiyatı sabit kalırken veya artarken küçültme uygulamasıdır. Bazı durumlarda, fiyat aynı kalırken ürünün veya ürün bileşenlerinin kalitesinin düştüğü de görülebilir.
Bu uygulama, uzun yıllardır gıda endüstrisi tarafından fiyat noktalarını düşük tutmak için bir ürün azaltma stratejisi olarak kullanılmaktadır. Çünkü, tüketiciler ürünler için daha fazla para ödemeyi sevmez. Shrinkflasyon, gıda sektöründe vazgeçilmez bir uygulama olmaya devam edecek gibi görünüyor. Dondurma, cips paketleri, bisküviler, çikolatalar veya makarna ambalajları gibi birçok ürün miktar olarak küçültülüyor. Üreticiler miktarı azaltılan ürünü, eski ürün gibi aynı fiyattan sattığından tüketiciler bu durumun farkında değiller. Shrinkflasyonun birçok tüketici tarafından fark edilmemesinin bir başka nedeni; tüketicilerin fiyata daha duyarlı olmaları, ürün ambalajındaki küçük farklılıklara dikkat etmemeleri veya bir ürünün boyutu veya net miktarı ile ilgili ayrıntıları okumamalarından kaynaklanmaktadır.
Rekabetçi gıda sektörü göz önüne alındığında, yüksek fiyatlar üreticiyi zorlar. Ve bunu ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kalırlar. Shrinkflasyon, şirketlerin satış değerlerini korurken maliyetleri azaltarak, faaliyet marjlarını ve kar oranlarını artırmalarına olanak sağlar. Özellikle enflasyona göre fiyatların yükseltilmesine alternatif olarak kullanılmaktadır. Gıda şirketleri, marjlarını büyük ölçüde kimseyi üzmeden korumanın yolunu bu şekilde bulduklarını düşünüyorlar. Ama doğruyu söylemek gerekirse, gıda şirketleri tüketiciyi gerçekten yanıltmıyor. Ağırlık ve hacim bilgileri herhangi bir etiketli ambalajın üzerinde kolayca bulunabilecek bir yere yerleştiriliyor. Bu sayede tüketici, satın aldığı ürünün net miktarını rahatlıkla görebilir. Ve kendi rızası ile satın alma işlemi gerçekleştirir.
Gıda üretiminde maliyetler arttığında, bir gıda şirketinin temel olarak üç seçeneği vardır:
Bu üç seçenek incelendiğinde ürün içeriğinin değiştirilmesi ve farklı kalitede fakat daha uygun fiyatlı malzeme kullanılması ürünün maliyetini düşürür. Ancak tüketicinin alıştığı tadı bulamamasına ve tüketicinin bir daha o ürüne yönelmemesine neden olur. Dolayısıyla mevcut ürünün içeriğini değiştirmek yerine, aynı kalite ve lezzetteki o ürünün birim hacmini azaltmak hem üreticiyi hem de tüketiciyi daha mutlu edecektir.
Tüketicilerin satın alma davranışları analiz edildiğinde, sonuçlar gıda firmalarının doğru yolda olduğunu gösteriyor. Çünkü tüketicilerin çoğunluğu, bir ürünü almadan önce ilk olarak fiyatına dikkat ediyor. Tüketiciler ürün miktarlarının azaldığını ise genellikle fark etmiyor. Firmalar bu durumda ürünlerinin fiyatlarını değiştirmek yerine ürünün net miktarını azaltma gibi bir politika izliyor.
Yapılan araştırmalarda, bir ürünün tadının ne kadar güzel olduğunu hatırlayan tüketicilerin, başka seçenek sunulmadığında daha az ürün miktarına daha fazla ücret ödemeye istekli olduklarını da gösteriyor. Gıda üreticileri bu durumda var olan lezzetlerini korumalı ya da geliştirmeliler.
Bir önceki yazım ilginizi çekebilir: Yeni Bir Pastörizasyon Tekniği: MST
https://www.thestreet.com/phildavis/news/shrinkflation-when-less-is-not-more-at-the-grocery-store
https://silo.pub/bureaucracy-community-and-influence-in-india-society-and-the-state-1930s-1960s.html
https://thefifthskill.com/why-shrinkflation-means-you-are-paying-the-same-for-less/
Çok bilgilendirici oldu teşekkürler