Yayınlayan: Emine Merve Çinier
Kategori: Blog Yazıları
keçiboynuzu

Keçiboynuzu Nedir?

Keçiboynuzu (Cerotonia siliqua L.), bilinen tarihiyle yeryüzünde yetişen en eski bitkilerdendir. Türkiye’de keçiboynuzu olarak bilindiği gibi; harnup, harup ve boynuz isimleri ile de bilinmektedir. Kutsal kitaplarda keçiboynuzu olarak bilinse de farklı isimler ile de anılmaktadır. Bu isimlerden biri ‘Yaban Balı’dır. Keçiboynuzu ağacı eski çağlardan beri günümüze ulaşmıştır ve bu eski tarih hiç de küçümsenecek gibi değildir. MÖ. 4000 ila 5000 yıllarından bu yana insanlar tarafından bilinmektedir. Dünyada; Portekiz, İtalya, Fas, Türkiye, Cezayir, Yunanistan, Kıbrıs, Suriye gibi Akdeniz’i kuşatan ülkelerde yoğunlukla yetişmektedir. Yurdumuzdaki yayılış; İzmir-Urla-Karaburun Yarım Adası’ndan başlayıp, Ege ve Akdeniz kıyı bandını izleyerek Hatay’da Suriye sınırına kadar uzanmaktadır [1].

Keçiboynuzu Bereketi

Keçiboynuzu, Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde yetişmekte ve bu iklime bağlı olarak yayılış gösteren baklagiller (Fabaceae) familyasından maki sınıfının en bilinen temsilcisidir. Keçiboynuzu, özellikle deniz kıyısına yakın makilik alanlarda her dem yeşil olarak bulunan doğal floranın karakteristik bir türüdür. Keçiboynuzu; kayalık, kıraç, kuru ve en verimsiz topraklarda, hatta kumullarda bile yetişebilen bir bitki olup, kalkerli topraklar ve marjinal yerlerde de yetiştirilebilmesi nedeniyle, hem ekonomik ve hem de çevresel açıdan öneme sahiptir. Keçiboynuzu meyvesinin insanlar ve hayvanlar için gıda olarak kullanımı dışında keçiboynuzu tohumu endüstride çok geniş kullanım olanağına sahiptir. Gıda, kozmetik, boya, tekstil ve ilaç sanayilerinde kullanılıyor olması ekonomik değerini artırmaktadır.

Keçiboynuzunun Kullanım Alanları

Keçiboynuzunun ağacı, meyvesi ve tohumları ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır. Meyveleri hiçbir işlem uygulamadan doğal olarak tüketimin yanında, gıda endüstrisinde işlendikten sonra pekmez yapımında kullanıldığı gibi, yine bir takım işlemler sonucunda elde edilen gamı, gıda endüstrisinde başta olmak üzere aynı zamanda kâğıt, boya, tekstil, plastik, petrol, mobilyacılık, kibrit, eczacılık ve kozmetik sanayisinde de yararlanılır. Aynı zamanda hayvanların yem ihtiyacını karşılamada da kullanılmaktadır. Diğer önemli bir kullanım alanı ilaç sanayisinde bitkisel kaynaklı doğal ilaçların yapımında kaynak olarak kullanılmaktadır. Keçiboynuzu meyvesinin kimyasal özelliklerinde, D-pinitol olarak bilinen biyoaktif bir bileşiği yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bu bileşiğin Tip II diyabet hastalarının kan şekerini düzenlemek amacıyla kullanılan ilaçların doğal alternatifi olma özelliği yanında zayıflamaya yardımcı olması amacıyla da kullanılmaktadır. Aynı zamanda keçiboynuzunun %90 meyve, %10 çekirdek bileşimine sahip olması da, endüstride işlemeye uygun bir kaynak haline getirmektedir.

Dış Talep ve Yurt İçi

Dünyada tıbbi ve aromatik bitkiler çok farklı alanlarda kullanılmaktadır ve gün geçtikte talep de artmaktadır. Bu sebeple keçiboynuzu gibi bitkilerin küresel ekonomideki ticaret hacimleri gün geçtikçe artarak ilerlemektedir. Türkiye uzun zamandır bu tür tıbbi ve aromatik bitkileri ihraç eden önemli ülkelerdendir. Keçiboynuzu gibi bu tür ürünlerin ticaret hacmindeki genişlemeyle beraber, bitkisel üretim miktarlarının artırılması amacıyla yürütülen çalışmalar da hız kazanmıştır. Türkiye’nin keçiboynuzu üzerinden dış ticaret verilerine bakılacak olursa; ürünün ithalatı yaygın olmasına rağmen ithalatın büyük bir bölümü yeniden ihraç edilmektedir. İthalatı; keçiboynuzundan elde edilen yapışkan sıvılar, örneğin gam gibi ve kabukları soyulmamış, ezilmemiş keçiboynuzu tohumlarının çeşitleri; Almanya, İsviçre, Fransa ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yapılmaktadır. Diğer yandan keçiboynuzu ihracatı her ne kadar Türkiye’nin diğer tarım ürünleri arasında ön sıralarda gelmese de Dünya keçiboynuzu ihracatı rakamlarına bakıldığında yeri azımsanamayacak derecede çok ve kuvvetlidir. Özellikle 1990’lı yıllardan bu yana Türkiye, keçiboynuzu ihracatını artırmıştır. 2019 yılında tüm ihracat 954 tona ulaşmış olup, 2018 yılı ihracatına (750 ton) göre %28 artış göstermiştir [3]. İhracatta dikkat çeken bir diğer durum ise şudur ki, keçiboynuzunun tüm tanesinin yanında tohumları (kabukları soyulmamış ve ezilmemiş) ve sadece çekirdeği alınmış toz halindeki çeşitlerinin de İtalya, İspanya, Almanya, İngiltere, Yunanistan gibi AB ülkeleri ile Suudi Arabistan, Fas ve Lübnan gibi Orta Doğu ve Afrika ülkelerine ihraç edilmektedir.

Önceki yazım ilginizi çekebilir: Gıda Muhafaza Yöntemleri: Kurutma

KAYNAKÇA

  • [1] https://www.tarimorman.gov.tr/SGB/TARYAT/Belgeler/Projeler/HARNUP%20YATIRIMCI%20REHBERI.pd
  • [2] KARKACIER M., ARTIK N., Keçiboynuzunun Fiziksel Özellikleri Kimyasal Bileşimi ve Ekstraksiyon Koşulları, GIDA (1995) 20 (3), syf 131-136.
  • [3] T.C. Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı, Mersin İli Keçiboynuzu İşleme Tesisi Ön Fizibilite Raporu.
Yazar: Emine Merve Çinier
1998 yılında Tokat'ta doğdum. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde son sınıf öğrencisiyim. Araştırma yapıp bunu üzerine ufuk açıcı yazılar yazmayı severim, umarım okurken keyif alırsınız.

Bir cevap yazın