Gıda Mühendisleri Derneği > Yazılar > Blog Yazıları > Organik Gıda, Faydaları ve Önemi
Yayınlayan: Rabia Ak
Kategori: Blog Yazıları
Organik Gıda

Organik Gıda, Faydaları ve Önemi

Genetiğiyle oynanan, artık gerçek anlamda besin değerlerinin ve tadının kalmadığı gıdalar yerine organik gıdaları arar hale geldik. Son zamanlarda daha fazla ortaya çıkan organik gıdalar, çok fazla yerde bulunabiliyor. Organik; kendi doğal sürecinde yetişen ve her açıdan doğal işlem görendir. “Organik” terimi belirli gıdaların üretim sürecini de ifade eder. Organik gıdalar; yapay kimyasallar, hormonlar, antibiyotikler veya genetik olarak modifiye edilmiş organizmalar kullanılmadan yetiştirilmesi gereken ürünlerdir.

Gıdalar organik olduklarına dair etiket alabilmek için içeriğinde yapay gıda katkı maddeleri bulundurmamalıdır. Buna yapay tatlandırıcılar, koruyucular, renklendirici, lezzet verici vb. katkı maddeleri de dâhildir. Organik ürünlerin yetiştirilmesi sırasında, büyümesini iyileştirmek için doğal gübre kullanımı tercih edilir.

Organik olarak yetiştirilen hayvanlara antibiyotik veya hormon verilmez. Organik tarım, hayvanlarda antibiyotik kullanmadığından, bu ürünler antibiyotiğe dirençli bakterileri oldukça düşük seviyelerde içerir. Bu nedenle organik gıdaları tercih etmeniz; toksinlere, böcek ilacı kalıntılarına ve antibiyotiğe dirençli bakterilere maruz kalmanızı azaltacaktır. Organik gıda ve organik tarım tekniklerinin toprak kalitesini ve yeraltı sularının korunmasını sağladığı gözlemlenmiştir. Ayrıca organik yetiştiricilik kirliliği azaltır ve çevre için saymakla bitmeyen faydaları sağlar. 

Organik olarak üretilmeyen gıdaların tüketilmesi sırasında; yiyeceklerin yıkanması, ovalanması, soyulması ve pişirilmesi içeriğinde bulunan kimyasalları her zaman tamamen temizlemese de azaltabilir. Bununla birlikte, kanıtlar organik gıdalarda pestisit kalıntısına maruz kalma riskinin küçük olduğunu ve zarar verme olasılığının düşük olduğunu göstermektedir.  

Organik Gıdaların Faydaları

Organik ürünlerin besin değeri, diğer ürünler ile karşılaştırıldığında çok daha fazladır ve vücudun ihtiyacı olan minerallerin daha etkili bir şekilde alınmasını sağlar. Yapay koruyucular içermezler ve organik olmayan ürünlere kıyasla daha tazedirler. Raf ömürleri oldukça kısa olduğundan alındıklarında oldukça taze ve tatlıdırlar.  Daha taze olmaları, kimyasal ilaçlamaya maruz kalmamaları da onları daha lezzetli yapan etkenler arasındadır.

Bir ürünün organik olabilmesi için doğal ortamda yetişmiş, toplanmış ve tüm sürecini tamamlamış olması gerekmektedir. Zararlı kimyasal maddeler, böcek ilacı, bitki öldürücü, antibiyotik ve büyüme hormonları içermemelidir. Bunlar yerine ekili alanlarda doğal gübre ve doğal ortamda üretilmiş böcek ilaçları gibi daha güvenli yöntemler kullanılarak ürünler ve hayvanlar yetiştirilir. Organik olmayan ürünler, taşıdıkları kimyasallar ve koruyucular nedeniyle, besinden kaynaklanan E. coli virüsü ve bakterilerin vücudunuza aşılanmasına neden olur ve daha fazla besin kaynaklı bakteri, virüs vb. oluşumuna sebep olurlar. 

Gıda ürünlerinde kullanılan kimyasallar, özellikle çocukların hassas bedenleri için zararlıdır. Bu yüzden, organik gıda kullanma konusunda daha titiz davranılmalıdır. Organik gıdalar geleneksel yollarla yetiştirildikleri ve zararlı kimyasallar içermedikleri için çevreye zarar vermezler. Organik tarım, yiyeceklerin sağlıklı yetişmesi için ve çevreye zarar vermeyecek şekilde nöbetleşe ekimle yapılır. Bu dönemlerde toprakta bulunmayan kimyasallar toprağa veya suya aşılanmaz. Herhangi bir kimyasalı bünyesinde barındırmadığından organik ürünlerin raf ömrü kısa olur. Bu da birçok açıdan iyi olacak şekilde yerelde yetiştirilmeyi gerektirir. Çevre için yararlı olmasının yanında, ürünün pazara ulaşım aşamalarını kısaltır. 

Organik gıdaların sağlığa yararları olduğunu gösteren birçok çalışma ve kanıt vardır. Örneğin, birkaç laboratuvar çalışması, daha yüksek antioksidan içeriğinin hücreleri hasardan korumaya yardımcı olduğunu buldu. Bu sebeple de hem hastalıklara karşı direnç yüksek olurken bir taraftan da yaşlanma yavaşlayarak hücre yenilenmesi hızlanır. Hayvan çalışmaları organik diyetlerin büyüme, üreme ve bağışıklık sistemine fayda sağlayabileceğini göstermektedir. Bir çalışma, organik bir diyetle beslenen tavukların daha az kilo aldıklarını ve daha güçlü bağışıklık sistemlerine sahip olduklarını bildirdi. İnsanlarda yapılan gözlemsel çalışmalar ise göstermektedir ki, organik gıdaları çocuklarda ve bebeklerde daha düşük alerji ve egzama riskiyle ilişkilendirmiştir. Ayrıca, 16 kişi 2 – 3 haftalık bir süre boyunca organik veya geleneksel bir diyet uyguladığında, organik diyette olanlar idrarlarında bazı antioksidanların biraz daha yüksek seviyelerine sahip olduğunu göstermiştir. 

Organik Satın Alıp Almadığınızı Nasıl Anlarsınız?

Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA) organik bir sertifikasyon programı oluşturdu. Bu, organik gıda satan herhangi bir çiftçinin veya gıda üreticisinin katı hükümet standartlarını karşılaması gerektiği anlamına gelir. Türkiye de aynı şekilde buna uygun yönetmelikler çıkararak tüm üretim süreçlerini denetlemekte olduğu bir süreç geliştirdi. 

Organik ürün satın alırken, etiket üzerinde “organik” logosu olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Ayrıca, gıda etiketlerinde şu ifadelere dikkat edin:

  • % 100 Organik: Bu ürün tamamen organik bileşenlerden üretilmiştir.
  • Organik: Bu üründeki bileşenlerin en az% 95’i organiktir.
  • Organik ile üretilmiştir: Malzemelerin en az% 70’i organiktir.

Bu etiket bilgilerini içeren ürünlerin gerçekten organik olarak yetiştirilen yiyecekler olduğunu anlayabilirsiniz. Eğer bir ürün% 70’ten daha az organik içerik içeriyorsa, organik olarak etiketlenemez. Benzer standartlar dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaktadır. 

Organik Gıda Daha Güvenli veya Daha Besleyici midir?

Normal olarak yetiştirilen gıdalarla karşılaştırıldığında organik gıdaların, sağlığa yararlarını gösteren bazı çalışmalar vardır. Bu çalışmalar ürünlerde farklılıklar gösterse de, bu farklılıkların genel sağlık yararlarına nasıl dönüştüğü hakkında sonuçlar çıkarmak için yeterli bilgi bulundurmaktadır. Potansiyel faydalar aşağıdaki gibidir:

  • Organik ürünlerde bazı besin maddelerinde küçük ila orta dereceli artışlar olduğunu göstermiştir. Önemli bir artışın en iyi kanıtı, antioksidan özelliklere sahip bazı flavonoid türlerinde görülür. 
  • Sığırlarda çimen ve yoncaların birincil kullanımı gibi organik hayvancılık için beslenme gereksinimleri, genellikle diğer yağlardan daha kalp sağlığı olan bir çeşit yağ olan omega-3 yağ asitleri ile sonuçlanır. Bu yüksek omega-3 yağ asitleri organik etlerde, süt ürünlerinde ve yumurtalarda bulunur. 
  • Kadmiyum; topraklarda doğal olarak bulunan ve bitkiler tarafından emilen toksik bir kimyasaldır. Çalışmalar, organik tahıllarda geleneksel olarak yetiştirilen ürünlerle karşılaştırıldığında, meyve ve sebzelerde önemli ölçüde daha düşük kadmiyum seviyeleri olduğunu göstermiştir. Organik tahıllardaki düşük kadmiyum seviyeleri, organik tarımda sentetik gübrelerin yasaklanmasıyla ilgilidir.
  • Normal olarak yetiştirilen ürünlerle organik ürünler karşılaştırıldığında, organik olarak yetiştirilen ürünler daha düşük seviyelerde pestisit kalıntısı seviyesine sahiptir. Organik olarak yetiştirilen hayvanlarda da normal besi hayvanlarına göre antibiyotiğe dayanıklı bakterilerin daha az olduğu görülmüştür.

İlginizi Çekebilir: Palm Yağının Zararı Var Mı?

Kaynakça:

-Organik Gıda Nedir?, https://www.gidaraporu.com/organik-gida-nedir_g.htm (Erişim Tarihi: 23.08.2021)
-Organik Gıda, Organik Tarım, http://www.kascert.com/goster.aspx?metin_id=736 (Erişim Tarihi: 23.08.2021)
-Ustaahmetoğlu, E., & Toklu, İ. T. (2015). Organik gıda satın alma niyetinde tutum, sağlık bilinci ve gıda güvenliğinin etkisi üzerine bir araştırma. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi11(1), 197-211

RABİA AK

Yazar: Rabia Ak
Gıda Mühendisi

Bir cevap yazın