Gıda Mühendisleri Derneği > Yazılar > Basında Biz > GIDAMUHDER Başkanı Abdussamed Boyu’nun Çam Balı İle İlgili Röportajı
Yayınlayan: admin
Kategori: Basında Biz
Çam Balı

Dünya çam balı üretiminin yüzde 95’ini Türkiye karşılıyor ancak geçen yaz Ege’de yaşanan orman yangınları sonrası bu üretimde yüzde 90-95 oranında düşüş bekleniyor. “Yaşanan global bir felaket” diyen uzmanlar, çarpıcı yorumlarda bulundu.

1) Çam balının yok olmasıyla birlikte Türkiye’yi gelecekte hangi tehlikeler bekliyor?

Aslında çam balının yok olmasını arıların yok olması açısından değerlendirmek gerekli diye düşünüyorum. Doğadaki çok sayıda türün varlığını devam ettirmesinde, böylece bitki gen kaynaklarının sürekliliği ve çeşitlenmesinde, biyolojik çeşitliliğin korunmasında,  arılar önemli işlev görmektedirler. Bal arılarının tozlaşmadaki eksikliği türlerin yeterince tohum üretememesi anlamına gelmekte, gıda üretimi açısından ise gıda olarak kullanılan tohum ya da meyvenin üretilememesi sonucunu doğurmaktadır. Birçok tarımsal üründe yetersiz tozlaşma nedeniyle ürün kaybında ciddi oranlara ulaştığı bildirilmektedir.

2) Dünyadaki çam balının %90’ı Türkiye’de üretiliyor. Çam balının tamamıyla yok olmasının dünyaya yansımaları ne olur? 

Bal arz talep dengesine baktığımız zaman bal arzı maalesef talebi karşılayabilecek miktarda değildir. Bu dengesizlikten dolayı arz eksikliğini gıda hile denilince akla ilk bal hileleri gelmesini sağlayan gıda hilecileri doldurmaktadır. Türkiye’de bal üretiminin yaklaşık %25 çam balından karşılandığını hesaba kattığımızda Çam balındaki bir düşüşün arz talep dengesizliğine biraz daha zora sokacağı kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nitekim çam balı üretiminin düştüğü yıllarda hilelere daha fazla başvurulması bu olumsuz durumu en pratik bir şekilde açıklamaktadır.

3) Çam balı neden önemli? Diğer ballardan ayıran özellik ne? Çam balının üretiminin %95 oranında düşmesinin ekonomik olarak önemi nedir? Çam balı üretiminin düşmesi yani çam balının olmaması insanlığı ne derecede etkiler?

Bilindiği gibi ballar elde edildiği bitki kaynağına, çeşitliliğine ve elde ediliş şekillerine göre farklı isimler ile anılır. Kestane, ayçiçeği ve pamuk balı gibi ballar tek bitki kaynağından yararlanıldığı için monofloral ballara, yayla balları birçok çiçekten elde edildiği için multifloral ballara, çam balı ise salgı balına örnek olarak verilebilir.  Salgı balı bitkilerin canlı kısımlarının salgılarından yararlanır ya da bitkilerin canlı kısımları üzerinde yaşayan bitki emici böceklerin salgılarından elde edilirler.

Biz bunu biliyoruz ki bir besin öğesi ne kadar farklı canlı organizma metabolizmasından işlenirse o kadar geniş profil ve sayıda biyoaktif bileşen sentezlenir. Bu anlamda çam balı diğer ballardan farklı olarak arı nektar kaynağını direkt bitkiden almayarak nektar kaynağı bitkiden başka bir canlıya o canlıda arının istifadesine sunulmakta böylece bu aşamalarda çok istisnai ve özel sekonder bileşenler biyokatif bileşenler oluşmaktadır.

Ekonomik öneme gelecek olursak cam balı ekonomik anlamda çam ormanların var olduğu genel anlamda orman köylüleri tarafından üretilmektedir. Zaten gelir sıkıntısı yaşayan orman köylülerinin gelirindeki herhangi düşme köyden kente göçe bir yönelim sağlayabileceği gibi uç olumsuzluklara neden olabilir.

4) Çam balı üretimi ekosistemi nasıl etkiliyor? Besin olarak olmaması neleri değiştirir?

Arılar ekonomik ve besin olarak önemli bir niceliğe sahip nitekim bakanlık verilerine göre arıcılık ürünlerinin yanında arılı kovan ve ana arı gibi materyallerin sağladığı ekonomik değerler de hesaba katıldığında bu sektörden elde edilen toplam gelir yaklaşık 16 milyar lira. Bunun yanında hatta bundan daha önemli olan şey arıcılığın Polinasyon yolu ile ekonomiye olan katkısının, bal ve balmumu gibi arı ürünlerinden elde edilen gelirin en az 10-12 katı olduğunu ortaya koymuştur.  Bu duruma göre de; arıcılığın Türkiye ekonomisine yaklaşık 160-190 Milyar Lira gibi önemli bir katkısı olduğu sonucuna vardırmaktadır.

5) Çam balı bulamayan arılar, üretime nasıl devam ediyorlar?

Arının kolonisini sürekli yenileyip artırması için gerekli olan protein kaynağını polenden enerji ve depo besin kaynağı (bal) için karbonhidratı nektardan karşılamaktadır. Ortamda nektar olmaması arının bal üretemez hatta kendi enerjisini karşılayamaz bir duruma sokar ki o zaman ya toplu koloni ölümlerine ya da gezgin arıcılıkla başka nektar kaynaklarına arıcıları taşınmaya zorlayacaktır.

6) Çam balı üretiminin sağlanabilmesi için doğa kendini yenileyebilir mi? Bunun bir geri dönüşü var mı?

Bu soru aslında Muğla Çam ormanların varlığına ve kendini yenileyebilmeleriyle ilişkili bir soru şöyleki; Çam balını üreten arının nektar ihtiyacını çam pamuklu böceği (Marchalina hellenica) veya halk arasında Basra böceği denilen böcek karşılamaktadır. Bu böcek sadece kızılçam, karaçam ve halep çamında yaşamakta ve çamın öz suyunu emerek beslenmektedirler. Bu anlamda Muğla çam ormanları kendini yenilemesi durumunda çam balı üretimi aynı oranda etkileyecektir.

İlginizi Çekebilir:Dünya Gıda Günü Basın Açıklaması

Haber linki: https://www.milliyet.com.tr/gundem/yuzde-95i-turkiyede-esi-benzeri-yok-acil-yardim-sart-6629506

Yazar: admin

Bir cevap yazın